BASINA VE KAMUOYUNA
Olağanüstü günlerden geçtiğimiz bir dönemde, toplumda 15 Temmuz darbesi karşısında alınan ortak tutum demokrasiye olan özlemi ortaya koyarken, siyasi iktidarın ilan ettiği 3 aylık olağanüstü hal, toplumun tüm kesimleri üzerinde temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırılmasına ve baskının giderek artmasına yönelik kaygıyı artırmıştır.
15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası yaşananlar kamuda paralel yapılanma olarak adlandırılan kadrolaşmanın boyutlarını gözler önüne sermiş ve kamu personel rejimi tartışmasını beraberinde getirmiştir. Siyasi iktidar çıkardığı 667 Sayılı KHK ile 76.000 kamu emekçisini açığa almıştır. Önceden yapılan fişlemelerle oluşturulduğu açık olan listelerin uygulamaya konulmasıyla başlatılan sürecin derinleşerek devam edeceği görülmekle birlikte; cadı avına dönüşen kitlesel kamu emekçisi kıyımına gitmemelidir.
Ne yazık ki ülke tarihimizde sıklıkla karşımıza çıkan darbelerin en büyük mağdurlarından biri Konfederasyonumuz KESK ve kamu emekçileri hareketi olmuştur. 15 Temmuz kanlı darbe girişiminde sorumluluğu olanların yargılanması ve hak ettikleri cezalara çarptırılması hepimizin beklentisidir. Düne kadar darbecilerin yargılanması için nasıl mücadele ettiysek, bugün ve bugünden sonra da aynı mücadeleyi sürdürmek demokratikleşmenin ana gereklerindendir.
Ortada herhangi bir fiil olmaksızın toptancı bir yaklaşımla yapılacak kamu emekçisi kıyımına, sendikamızın üye ve yöneticilerinin cadı avına dönüşen asılsız ihbar ve ithamlarla mağdur edilmesine yönelik kaygılarımızı ve tepkilerimizi daha önce kamuoyu ile paylaşmıştık. Kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuz Şanlıurfa Şubemiz üyelerine yönelik açığa alma işlemleriyle ortadadır.
Şube Başkanımız Serdar BİNİCİ başta olmak üzere, Eyyübiye İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü İşyeri temsilcimiz Miyase KAPLAN ÇELİK ve üyelerimiz Mehmet ÇAVLI, Mehmet KUTLU, Kadir POLAT, Mustafa ÇAKIR, Reşat DEMİRKOL, Ahmet ETKÜ, asla bağı olmayacağı halde FETÖ/ PDY kapsamında açığa alınmıştır.
Şanlıurfa ilinde Tarım İl/ İlçe Müdürlüğünde açığa alınan kırkbir kişiden sekizinin sendikamız üyesi olması bir tesadüf müdür? Basit görülebilecek bir hata mıdır? Ya da kin, nefret duygusunun fırsatçılıkla bir araya getirilmiş yansıması mıdır?
Tüm kamuoyuna ve bu işte sorumluluğu olan kurum yetkililerine soruyoruz: Kimliği, tutumu, mücadelesi ortada olan; bugüne kadar emek mücadelesini, demokrasiyi, özgürlükleri savunan ve bu uğurda yıllardır bedel ödeyen bir anlayışa sahip Tarım Orkam Sen’ in
Şanlıurfa Şube Başkanını, Temsilcisini, Üyelerini hangi gerekçeyle ve hangi kanıta dayandırarak açığa alıyorsunuz? Bu durumu hangi ahlaka, hangi vicdana sığdırıyorsunuz?
2016 yılına geldiğimizde darbeye kalkışılmasının nedeni: 12 Eylül askeri darbesinin namluların gölgesinde halka dayattığı 1982 Anayasasının, bunun yarattığı anti demokratik yasaların ve kurumların bu güne kadar değiştirilmemesi, 7 Haziran Seçim sonuçlarının yok sayılarak kutuplaşmanın tırmandırılması, halkların emek, barış, özgürlük taleplerine kulak tıkanması, gerçek bir demokrasinin inşa edilmemesi değil midir?
Gerçek darbecilerin kamuda bu kadar önemli görevlere, kurumlara yerleşebilmesinin temel nedeni liyakatin değil, kadrolaşmanın esas alınması değil midir?
Ne gariptir ki bugüne kadar, hak ettiği görevlere getirilmeyen, tayinlerde, atamalarda, lojman tahsislerinde, yurtdışı görevlerinde vs. yok sayılan, darbecilerce mağdur edilen üyelerimiz; bugün de darbe temizliği yapanlarca mağdur ediliyor.
İktidar; 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ile bağlantısı olan kamu emekçilerini kamudan ayıklarken hukuku göz ardı etmemeli, süreci cadı avına dönüştürmek isteyen fırsatçılara engel olmalıdır. Darbecilerle hiçbir bağı olamayacak üyelerimizi listelere dahil edenlerin amaçlarının ne olduğu sorgulanmalıdır. Darbelerin önüne geçebilecek tek güç olan demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla toplum hayatına yerleştirilmesi sağlanmalıdır.
Bugüne kadar gerek Şanlıurfa İl Valiliği gerek İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü, gerekse Bakanlık yetkilileri ve Meclis İtiraz Komisyonuna; işkolumuzda haksız bir şekilde açığa alınanlar ile asılsız ihbarlar sonucu gözaltına alınan akabinde serbest bırakılan üyelerimizle ilgili itirazlarımızı ilettik. Buradan da tekrar ediruz:
Hangi konfederasyonun, hangi sendikanın genel başkanlarının paralel yapılanmalarla ne tür ilişkiler içine girdikleri basına çarşaf çarşaf yansımakta iken, keyfi/ hukuksuz bir şekilde kıyımı öngörülen ve asla bağı olmayacak sendikamızın üyelerinin açığa alınması manidardır.
İşkolumuzda açığa alınan tüm üyelerimiz tekrar görevlerine başlatılmalıdır. Aksi taktirde bu listeleri hazırlarken usulsüz yöntemlere başvuranların kin ve düşmanca yaklaşımlarına karşı her koşulda demokratik yollardan mücadelemizi sürdüreceğimizi, bütün hukuki girişimlerde bulunacağımızı ve mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi yineliyoruz.
Dün ne dediysek bugün de aynısını söylüyoruz: Yaşasın Emek ve Demokrasi mücadelemiz!12.08.2016
TARIM ORKAM-SEN
MERKEZ YÖNETİM KURULU
