Herşeyi rant olarak gören iktidarın politikaları sonucu ekolojik yapı günden güne yok oluyor. Denetimsiz bir şekilde yapılan barajlar, HES’ler, madenler dolayısıyla yaşanan ekolojik tahribat sonucu meydana gelen iklim felaketleri; sel, fırtına, yangın vd. artarak devam ediyor. Ülkenin bir tarafında binlerce hektar orman yangınlarla yok olurken diğer tarafında sel ve heyelan nedeniyle yaşam alanları yok oluyor. İklim krizinin derinleştiği günümüzde orman yangınları da artarak devam ediyor, doğal yapı tahrip oluyor. Fakat bu yangınlarda yanan sadece ağaç değil, beraberinde kocaman bir ekosistem yok oluyor. Yüz yılları bulan bir zaman diliminde oluşmuş, birbirini besleyen ve aynı zamanda atmosfere de olumlu etkiye sahip bir bitki-hayvan, canlı-cansız ortaklığı yok oluyor. Genel algıya göre sadece yanan ağaçlar toplamı olarak algılanan orman yangınları asla sadece bundan ibaret değil. Yaşanan yangınlar, ağaçlarla beraber orada yaşamakta olan bütün canlıların oluştrduğu ekolojik kültürü de yok ediyor. Bu ekolojik yapının oluşması yüzyılları alıyor, sadece ağaç dikmekle ekolojik kültürü yeniden oluşturmak mümkün değil.
Ülkenin batısında meydana gelen yangınlarda iktidar neredeyse örgütlü bir beceriksizlik örneği sergileyerek yangınlara müdahaleyi geciktirmiş ve yangınların günlerce sürmesine neden olmuştur. Yangınların hemen öncesinde çıkarmış olduğu, orman alanlarının imara açılmasına ilişkin yasadan da anlaşıldığı kadarıyla yanan ormanların (yangınların başlangıcı ne olursa olsun, sonucu itibariyle) yeni bir rant kapısı olarak sermayeye peşkeş çekileceği hissi uyandırmaktadır. Diğer taraftan son günlerde ülkenin doğusunda “güvenlik” amacıyla söndürülmeyen orman yangınları gerçeğiyle karşı karşıyayız. Şemdinli’de 3 gün önce başlayan yangın artarak devam etmekte ve yaşam alanlarına yaklaşmakta olmasına rağmen yetkililer yangına müdahale etmediği gibi halkın yangını söndürmek istemesine de engel olmaktadır. Aynı engelleme geçtiğimiz günlerde Dersim’de yanan ormana müdahale etmek isteyen halka karşı da yapılmıştır.
Ekolojik yapı bir tarafta rant diğer tarafta güvenlik kıskacına alınarak mahvediliyor. Ekolojik yapı; insanı, ağacı ve her türlü canlısıyla bir bütündür, bu bütünlüğü koruyamazsak yaşayacak bir ülke de kalmaz. Ülkenin batısındaki yangınlara karşı nasıl hep beraber ses çıkardıysak ülkenin doğusundaki yangınlar için de aynı duyarlılığı göstermek zorundayız. Güvenlik bahanesiyle ormanlarımızın yakılmasına sessiz kalamayız.
TARIM ORKAM-SEN MERKEZ YÖNETİM KURULU
