Cumartesi, Nisan 27, 2024
Ana SayfaGenelTarım Orkam-Sen 8. Dönem 1. Genel Meclisi Sonuç Bildirgesi

Tarım Orkam-Sen 8. Dönem 1. Genel Meclisi Sonuç Bildirgesi

TARIM ORKAM-SEN 8. Dönem 1. Genel Meclis Toplantısı 20-21.02.2024 tarihinde Antalya-Alanya’da aşağıdaki gündem maddeleri ile toplanmıştır.

 

GÜNDEM:

  1. Açılış
  2. Yoklama
  3. Divan Oluşturulması ve Saygı Duruşu
  4. Açılış Konuşması
  5. Sendikal Sürecin Değerlendirilmesi, Şubelerin Çalışma Raporlarının Sunulması ve Değerlendirilmesi
  6. Siyasal Sürecin Değerlendirilmesi
  7. Sendika Yönetmeliklerinin Görüşülmesi ve Oylanması
  8. Sonuç Bildirgesinin Okunması ve Oylanması
  9. Kapanış

 

Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girmeye hazırlanırken; ülke 100 yılda görmediği talan, rant, ekonomik kriz, sosyal ve ahlaki çöküş, felaketler, emek sömürüsü, orman, su, tarım ve maden kaynaklarının sınırsızca peşkeş çekilmesi süreciyle birlikte sonuçları toplumun geleceğine yön veren bir seçim süreci de yaşadı. Muhalefetin toplumdan uzak tavrı nedeniyle kaybedilen seçim sonrası sağcılaşma eğilimi neredeyse toplumun her kesimine yayılmaya başladı. Öyle ki iktidar; seçim sonrası aleni bir şekilde tüm güçleri ile anayasayı rafa kaldırarak gerici bir anayasa girişimini dillendirmeye bile başladı.

Mevcut iktidar toplumsal yaşamın her alanında geri dönülmesi zor tahribatlar yaratmıştır. İktidar bloğu her kötü yılın sonunda bir sonraki yıl için pembe tablo çizerken; emekçiler 2024 yılına zamlarla, yükselmeye devam eden enflasyon ve geçim sıkıntıları ile devam etmektedir. Tüm bu süreçte; büyük bir kampanya ile göreve getirilen MB başkanının görevden alınması, tek adam rejiminin gel denince gelen, git denince giden liyakatsiz idari anlayışı, ve her seçim döneminde sürekli bakan bürokrat değişimi ile toplumu umursamayan politikalara neden olmaktadır. Sermayenin desteklediği AKP-MHP iktidarı yandaşlığı, kayırmacılığı ve liyakatsizliği sıradanlaştırdığı ülkemizde talan düzenine kaynak yetiştirmek için ülkenin her yerini her zamankinden daha fazla talan etmeye devam ediyor. İktidarın ülkedeki orman alanlarını madencilik faaliyetlerine açması yetmediği gibi, bu alanlara sürekli kapasite artırımı vererek talanı daha da büyütmektedir. Ülkenin kaynaklarını özel şirketlere peşkeş çekerken emeğin, doğanın sömürüldüğü, denetimsizlik ve iktidar gücü ile toplumsal tepkilerinin bastırılmasının sonucu olarak 13 Şubat’ta Erzincan İliç’teki Kanadalı Maden şirketinin işlettiği altın madeninde yaşanan facia ile karşılaştık. Yaşadığımız deprem felaketinin yaraları bile daha sarılmamış iken yeni bir felaket göz göre göre yaşanmıştır.

Gelinen süreçte iktidar, ülkenin demokratikleşme ve aydınlanma mücadelesini, eline geçirdiği araçlar ile iyice baskılamaya çalışmakta, ülkeyi, hızla daha gerici bir topluma dönüştürmektedir. İktidar, ülke bütçesinden büyük bir pay ayırdığı Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kullanarak, gerici zihniyeti, cemaat yapılarını kullanarak çocuklarımızın okullarına sokmuş, bu yolla da toplum düzenini ilkel bir şekilde yeniden dizayn etme niyetini ve çabasını çok açık bir şekilde ortaya koymuştur.

Kadınların yaşadığı şiddet, eril siyasi iktidar tarafından organize bir şekilde sahiplenilmekte, kadın mücadelesi veren kesimler de hedef haline getirilmektedir. Çünkü kadın mücadelesine yapılan bu müdahalelerle amaçlanan, kadınların politikleşmesinin önüne geçmektir. Öte yandan, mevcut iktidar yaşamın her alanında çok daha fazla dezavantajlı olan kadınların hayatını daha da güçleştirerek, yürütmekte olduğu gerici politikalarla kadınların sosyal yaşamdan uzaklaştırarak “anne” rolü ile evlere hapsetmek istemektedir.

İktidar; neo-liberal politikaları mutlaklaştırmak için ekonomik kıskaca aldığı toplumu rahatça manipüle etmiş, halkın iradesi ile seçilmiş belediye başkanlarını, milletvekillerini tutsak ederek toplumun insan hak ve özgürlüklerini askıya almış, yasama ve yargı erklerini ortadan kaldırarak anayasasızlık yönetimi ile kendine yeni bir alan açmıştır.

Mayıs ayında yaşanan genel seçimlerde, ülkenin ekonomik ve sosyal çöküşünü görünmez kılmak için toplumun manevi duygularını suiistimal etmiş ve muhalefeti düşmanlaştırarak kazanmıştır. Muhalefet ise bu manipülasyonlara karşı politika üretemeyerek toplumsal sorunlardan uzaklaşmış ve toplumun geleceğine ilişkin bir politik perspektif geliştirememiştir. Ülke ekonomik ve toplumsal anlamda her geçen gün kötüye giderken şimdi  yeni bir seçim sürecinden geçiyoruz. İktidar bu süreçte de toplumun taleplerini görmezden gelerek kendi istediği gibi yönetme keyfiyetini ve halkı sürekli tehdit eden faşist tutumunu sürdürmektedir. TÜİK’ in sahte rakamlarına rağmen enflasyonu düşüremeyen iktidar, ekonomi yönetimine getirdiği yeni isimlerle halka ve emekçilere değil tam tersi sermayeye sağladığı yüksek faiz ve rant  sayesinde halkın en temel ihtiyaçları olan barınma ve beslenme taleplerini bile karşılayamaz hale gelmesine neden olmuştur.

Bilindiği üzere 2023 yılı içerisinde emekçileri ilgilendiren 7. Dönem TİS sürecini yaşadık. Bu süreçte iktidar, kadük olmuş toplu sözleşme kanunuyla ve yandaş sendikayla bir tiyatro oynamıştır. Toplu sözleşme ile alınan haklar ilgili kanunla bağıtlanmadığı için her dönem aynı haklar tekrar imzalamakta ve bunlar yandaş sendika tarafından kazanım diye emekçilere kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. İşveren tarafında bulunan tek adamın iki dudağı arasına sıkışmış iktidarın, kötü ekonomi yönetimi ile düşürüldüğü söylenen (gerçek) enflasyonun altında bir orana yandaş sendika eliyle onay verilmiştir. İktidar kendi açıkladıkları enflasyon rakamlarına bile güncelleme getirirken, emekçileri önemsemeyen sarı sendika toplu sözleşmeden sonra veryansınlarına başlamıştır.

Sınıflı toplumlar var olduğundan bu yana emekçiler yaşamın içinde var olmuş, hayata yön vermişlerdir, bu nedenle biz emekçilerin ortak mücadelesi en önemli tarihsel sorumluluğumuzdur. Bu sorumluluk bilinci ve mücadele geleneğimizle önümüzdeki süreci toplumsal muhalefetin bütün kesimleriyle ortaklaştıracak şekilde, emek mücadelesinin öznelerinin etkin tarihsel rolünü dikkate alarak, geleceği biz emekçilerin lehine dönüştürecek; emeğin, barışın, demokrasinin ve ekolojik yaşamın hâkim olduğu bir toplumu yeniden kuracak gücümüz vardır. İşte bu güç ve sorumlulukla, örgütlülüğümüz ve mücadele azmimizle diyoruz ki;

GELECEĞİN İÇİN, SEN DE TARIM ORKAM SEN’e KATIL! KAZANAN BİZLER OLACAĞIZ, ÇÜNKÜ MÜCADELEMİZDE HAKLIYIZ…

 

Tarım Orkam-Sen 8. Dönem 1. Genel Meclisi, yukarıdaki siyasal ve sendikal tespitler doğrultusunda sendikamızın önümüzdeki sürece ilişkin mücadele programını kararlaştırmıştır. Bu programa göre;

  • Sendikamız ve Konfederasyonumuzun grevli toplu sözleşme yasası için çalışmalar yapması ve kamuoyu oluşturması,
  • 2008 yılında çıkan 5510 sayılı yasa, yasaya tabi emekçilerin emekliliklerinde büyük kayıplar yaşanmasına yol açacağından şimdiden buna karşı bir tutum ve uygun bir çözümün belirlenmesi için konfederasyon nezdinde çalışmalar yapılması,
  • Yaşadığımız deprem sonucunda mağdur olmuş ve başka kentlere taşınmış üyelerimizle sendikamızın dayanışmada bulunması,
  • İş kolumuzda bulunan tüm hizmet sınıfları ve tüm hizmet birimlerindeki emekçilerin taleplerinin gündemde tutulmasına yönelik çalışmaların planlanması,
  • Ülke gündemini işgal eden meslek sendikacılığına karşı, bütünlüklü mücadele hattını örmek için hem sendikamız hem de konfederasyonumuz nezdinde çalışmalar yapılması,
  • Sendikamıza katılan yeni üyelere, şube yönetimlerine, kadınlara yönelik hem sendika hem de konfederasyon nezdinde eğitimler programlanması, örgütlenmenin zayıf olduğu illere MYK ile birlikte ziyaretlerin yapılması, sendikamızın örgütlenme potansiyeli olan illerde yeni şubeler açılması konusunda çalışmaların yapılması,
  • Hizmet kolumuzda çalışan emekçilere yönelik şiddet olaylarının engellenmesi yönünde çalışmalar yapılması,
  • Hizmet kolumuza ait yeni atamalarda iletişimi kurarak sendikamıza katılımları konusunda çalışmalar yapılması,
  • Hizmet kolumuzda çalışan emekçilerden 3600 ek gösterge alamayan unvanlar için çalışma yapılması,
  • Sağlık Hizmetleri sınıfında yer alan Veteriner Hekim, Veteriner Sağlık Teknikeri ve teknisyenlerine, aynı sınıfta bulunan diğer unvanlara verilen hakların verilmesi,
  • Zirai Karantina Müdürlüklerinde çalışan İnspektörlerin yer değiştirme sorununa yönelik çalışma yapılması,
  • TKDK personelinin karşılaştığı sendikal karmaşanın giderilmesi yönünde çalışma yapılması,
  • Yemek yardımının artırılması ve güncel koşullara uygun hale getirilerek nakdi olarak personele ödenmesine ilişkin taleplerimizi içeren bir çalışmanın yapılması,
  • Yurtdışı geçici görevlendirmelerde adaletsizliğin kaldırılması için girişimde bulunulması,
  • Hizmet kolumuzda görev yapan akademik unvana sahip emekçiler için zam veya tazminat oranlarının arttırılması, Doçentlik yönetmeliğindeki engelleyici düzenleme için eğitim iş kolu sendikamızla birlikte bir çalışmanın yapılması,
  • Koruyucu giyim yardımında oluşan ücret karmaşasının giderilmesi için görüşmeler yapılması,
  • KESK genel Meclisinin yerellerde de işler hale getirilmesi ve göreve iade edildikten sonra tekrar ihraç edilen KHK’lıların KESK tarafından gündemleştirilmesine yönelik çalışma yapılması,
  • TMO’nin alım ve satım dönemlerinde oluşan görev dışı çalışmada yaşanan mağduriyetlere ilişkin MYK tarafından çalışma yapılması,
  • Tarım ve Orman Bakanlığında taşrada çalışan personelin il içi tayininde yerelin yetkisinin kaldırılmasına yönelik çalışma yapılması,
  • Sendikamız tüzüğünün uygulanmasında sıkıntı yaşanan maddelerin düzeltilmesi için olağanüstü tüzük kurultayı yapılması,
  • Hayvan barınaklarının ve bu barınaklarda bulunan hayvanların koşullarının hayvan refahına uygun şekilde iyileştirilmesine yönelik çalışmaların yapılması,
  • İlgili KHK’yla müdür, müdür yard. ünvanına sahip çalışanların araştırmacı kadrosuna aktarılmasından kaynaklanan mağduriyetlerin giderilmesine yönelik çalışmanın yapılması,
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

KESK HABERLER

engage in videoATL@LAD Gm3: Mattingly upon Puigutes effect inside NLDS