Newroz bir bayramdır. Bahar’ın gelişi Newrozlarla Hıdrellezlerle kutlanır İran’dan Balkanlara kadar bu coğrafyada. Barış,özgürlük ve umut ifade edilir Newroz kutlamalarında. Ancak Newroz’un bu ülkede bir de ayrı bir anlamı var. Newroz uzun yıllardır devlet tarafından halka zehir edilmeye çalışılmış; bir bayram bir şenlik değil de bir güvenlik önlemleri günü haline getirilmiştir. Bir halk bayramı olmaktan çıkarılıp, demir dövmeritüelleri ile bir devlet bayramı yapılmak istenmiştir.
Artık Türkiye bu zihniyeti terk etmelidir. 70 milyonun üzerinde insanın dinsel, toplumsal ve etnik farklılıklarıyla bir arada yaşadığı bu ülke bu zihniyetle yönetilemez. Bu ülkede halkların bayramlarına bile tahammül edemeyen ceberut devlet geleneği ve onun uzantısı Türk-İslam sentezcisi siyasi güçlerin politikaları bu ülkeye ihtiyaç duyduğu barışı, adaleti ve refahı getiremez.
2010 Newroz’unun halkların özgürlük, barış, adalet ve demokrasi taleplerinin herkes tarafından algılandığı ve bu doğrultuda bu ülkede artık zorunlu bir hale gelmiş adımları atmanın bir vesilesi olarak değerlendirilmelidir. Halkımız barış içinde bir arada yaşamak istemektedir, ürettiği ekmeği hakça bölüşmek istemektedir; adalet istemektedir; faşizm artığı Anayasaların cenderesinden kurtulmak istemektedir. Siyasetçilere düşen görev sermayenin değil halkın özlemlerine yanıt vermektir.
Ülkenin dört bir yanında Newroz ateşleri yakanların, şenlik kuranların, halaylarla,zılgıtlarla, türkülerle bu coşkuyu yaşayan, yaşatanların bayramını kutluyoruz.
Halkların bayramı Newroz kutlu olsun.
