Cumartesi, Nisan 27, 2024
Ana SayfaGenel Merkez HaberlerDOĞAMIZA VE YAŞAMIMIZA SAHİP ÇIKALIM!

DOĞAMIZA VE YAŞAMIMIZA SAHİP ÇIKALIM!

5 Haziran Dünya Çevre Gününe ilişkin Genel Merkezimizce yapılan basın açıklaması.

 

5 Haziran günü yaklaşık 28 yıldır ‘DünyaÇevre Günü’ olarak anılmaktadır. Ama aradan geçen 28 yıl boyunca da tüm Dünyada ve ülkemizde çevre sorunları giderek artmış, yaşam alanlarımız daraltılmıştır.Sanayileşme ile başlayan çevre sorunları, kapitalist kar hırsıyla birlikte artarak devam etmiş ve bugün çok tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır.

 

1972 yılında toplanan Birleşmişler Milletler Çevre ve İnsan Konferansında ‘temiz vesağlıklı bir çevrede yaşamanın temel bir insan hakkı’ olduğu karar altına alınmıştır. Ve aradan geçen yıllar içerisinde çevre sorunlarının sorumluları söylem bazında benzer açıklamalar yapmaya, çeşitli konferanslar yaparak, kimi kararlar almaya devam etmişlerdir. Ancak bir yandan tüm canlılar için temiz ve sağlıklı çevrede yaşam hakkından söz ederlerken, diğer yandan havamız, suyumuz, gıdamız, toprağımız ticarete konu edilerek acımazsızca yağmalanmıştır. Emperyalist güçlerin savaşlarla, nükleer denemelerle ve doğanın acımasızca tahrip edilmesiyle ortaya çıkarttıkları küresel ısınma ve iklim değişikliği üzerine söyledikleri ve Kyoto protokolü ise tam bir iki yüzlülüktür.

 

Kapitalisttekeller gözlerini yer altı ve yerüstü kaynaklarına dikerek geleceğimizi felakete sürüklemektedirler. Çernobil faciası hafızalarımızda yerini korurken yeni facialara zemin hazırlamaktadırlar. AKP hükümeti uluslar arası enerji tekellerinin isteği doğrultusunda ülkemizin dört bir yanında nükleer santraller, termik santraller kurma inadını ısrarla devam ettirmektedir.  Bergama’da, efemçukurun’da, kaz dağlarında ve daha birçok yerde suyumuz ve toprağımız siyanürle zehirlenmektedir. Binlerce yılın kültürel ve doğal mirasları olan Hasankeyf, Munzur vadisi, fırtına vadisi, alliona ve diğerleri yok edilmek istenmektedir.

 

Tüm insanlığın ortak değerleri olan ve canlı yaşamın sürmesi için vazgeçilmez varlıklarımız olan ormanlarımız bir taraftan ticarete konu edilerek yağmalanırken, diğer taraftan çıkan/çıkartılan yangınlarla yok olmaktadır.Özellikle bölge illerinde güvenlik gerekçesiyle ormanların yakılması gözü dönmüş cehaletin geldiği boyutu ortaya koymaktadır.

 

Bugün tüm insanlık dünyanın geleceği ve yaşanabilir sağlıklı bir çevre için tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyadır. Bu sorumluluğu kapitalist tekellerden,dünyayı bu felakete sürükleyen aç gözlü çevrelerden ve onların işbirlikçilerinden bekleyemeyiz elbette. İnsanlığın kapitalist felaketten kurtulma mücadelesi aynı zamanda temiz ve sağlıklı bir çevrenin korunması,tesis edilmesi mücadelesidir. Emek ve demokrasi güçleri olarak bu mücadeleyi büyütmekten başka da seçeneğimiz yoktur. 04 Haziran 2010

 

 

TARIMORKAM SEN

        GENEL MERKEZİ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

KESK HABERLER

engage in videoATL@LAD Gm3: Mattingly upon Puigutes effect inside NLDS