Salı, Mayıs 7, 2024
Ana SayfaGenel Merkez HaberlerTÜM ÇALIŞANLARA GÜVENCELİ İŞ,GÜVENLİ GELECEK MÜCADELEMİZ SÜRECEK!

TÜM ÇALIŞANLARA GÜVENCELİ İŞ,GÜVENLİ GELECEK MÜCADELEMİZ SÜRECEK!

04 Haziran Cumartesi günü, Resmi Gazetede yayınlanan 632 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname  (KHK)  ile, 4/b statüsünde ve 4924 sayılı kanun uyarınca sözleşmeli personel pozisyonlarında çalışanların kadroya geçirileceği belirtilmektedir.

Geçtiğimiz günlerde iktidar tarafından, kamuoyunda,  tüm sözleşmelilerin kadroya alınacağı yönünde yaratılan beklentiyi boşa çıkaran düzenleme, 4/c statüsünde ve taşeron olarak güvencesiz çalıştırılan on binlerce çalışanı kapsamamaktadır. KHK ile “ayın veya haftanın bazı günleri ya da günün belirli saatleri gibi kısmi zamanlı çalışanlar ile yükseköğretim kurumlarının araştırma-geliştirme projelerinde proje süreleriyle sınırlı olarak çalışanlar” düzenlemenin kapsamı dışında tutulmuştur.

Seçimlere çok kısa bir süre kala, AKP iktidarı tarafından bir seçim yatırımına dönüştürülmek istendiği açık olan düzenleme adeta iktidarın bir lütfuymuş gibi sunulmaktadır. Oysa düzenleme ile yapılan; yıllardır, kadrolu çalışanlar ile aynı işi yapmalarına rağmen güvencesiz olarak çalıştırılan, pek çok haktan mahrum bırakılan kamu emekçilerinin bir bölümünün, başından beri hakları olan kadro hakkına sahip olmasıdır. AKP iktidarı ise, sorunun kaynağının yıllardan beri uyguladığı politikalar olduğu gerçeğini perdelemeye çalışmaktadır. Yarattığı sorunlardan sadece bir kısmını çözerek seçim öncesinde oy avcılığına soyunmaktadır.

Geçekte ise, AKP iktidarı kamuda güvencesiz, esnek çalıştırma biçimlerini hâkim çalıştırma statüsü haline getirmeye dönük politikalarından vazgeçmiş değildir. Başta torba yasa olmak üzere hükümetin yaptığı pek çok düzenleme, sözleşmeli, taşeron, güvencesiz çalıştırma statülerinin yaygınlaştırılması amacı ile gerçekleştirilmiştir. Bu son KHK düzenlemesi yapılmadan birkaç gün önce, Milli Eğitim Bakanlığı 15 bin sözleşmeli öğretmen alacağını ilan ederek iktidarın temel politikasında bir değişiklik olmayacağını göstermiştir.

Sözleşmeli Çalışma ve Taşeronlaşma AKP Döneminde Katlanarak Artmıştır!

AKP, iktidara geldiği günden beri,  IMF ve Dünya Bankası’nın direktiflerine uygun olarak; kamusal alanın sermayenin denetimine açılması, piyasa koşullarının uygulanması hedefleri ile hazırlanan Kamu Yönetimi Reformunu tamamlamayı amaçlamaktadır. Sözleşmeli çalışma, esnek çalışma, performansa bağlı ücretlendirme, norm kadro gibi uygulamalar içeren Personel Rejimi Reformu ile, kamu emekçilerinin kazanılmış haklarını budamaya yönelik pek çok düzenlemenin AKP iktidarınca hayata geçirildiği de herkes tarafından bilinmektedir.

AKP’nin iktidar olduğu dönemde kamuya asli kadrolar alınması yerine sözleşmeli, ücretli, taşeron statülerinde alımlar gerçekleştirilmiştir. Çalışanlara güvencesiz, esnek, performansa dayalı çalışma biçimleri dayatılmıştır. Devlet Planlama Başkanlığı (DPB) verilerine göre, kamuda çalışan sözleşmeli personel sayısı AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 195 bin iken, bu rakam 2010 yılında 309 bine ulaşmış durumdadır. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında eğitim iş kolunda sözleşmeli ya da ücretli istihdam söz konusu değil iken, 2011 yılı itibarı ile 82 bin sözleşmeli öğretmen, 100 bine yakın ek ders karşılığı çalışan ücretli, vekil vb. adlar altında öğretmen istihdam edilmektedir. Taşeron çalıştırmada ise durum daha vahimdir.  2002-2011 yılları arsında tüm iş kollarının yaklaşık yüzde 60’na yayılan taşeronlaştırma sonucu 6 milyona yakın insan iş güvencesinden yoksun bir şekilde çalıştırılmaktadır. 2002 yılında 11 bin taşeron işçinin olduğu sağlık iş kolunda 2011 yılında sadece Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalıştırılan taşeron işçi sayısı 118 bine ulaşmış durumdadır.

Eğer Hükümet Samimi İse..

Hükümet kendi yarattığı bu tabloyu seçim yatırımına dönüştürme gayretindedir. Eğer hükümet samimi ise, KHK ile yaptığı düzenlemeyi seçim kampanyasının parçası haline getirerek, bakanları aracılığı ile seçmenlere tweeterden müjde vermek yerine; bugünden tezi yok, hemen, güvenceden mahrum bırakılan tüm çalışanları kadroya alacak düzenlemeleri yapacağını ilan etmelidir.

Başta 4/c statüsüne mahkûm edilenler olmak üzere, taşeron, sözleşmeli, ücretli çalışanların tümü kadroya alınmalıdır. Taşeron, güvencesiz, esnek çalıştırma yasaklamalıdır.  Sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki yasaklamalar, engellemeler temizlenmelidir.  Kamu emekçilerinin grevli toplu sözleşme hakkını tanıyacak düzenlemeler bir an önce yapılmalı, tüm çalışanlara uluslararası normlara uygun çalışma koşulları sağlanmalıdır.

Bu koşulların gerçekleştirilmesi için Konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımız yıllardır mücadele etmektedir. Seçim öncesinde de olsa, siyasi iktidarın taleplerimizin bir kısmını karşılayacak bir düzenleme yapmış olması fiili, meşru temelde sürdürdüğümüz mücadelemizin kazanımıdır.  

Diğer taraftan bizler, seçim yatırımı olarak planlan bu tip düzenlemelerin hayatımıza yansımasının da sınırlı olduğunun bilincindeyiz. Bizim için aslolan, kamu emekçilerinin mücadele azmi, kararlılığı ve örgütlü olmasından aldığımız güçtür.  Esnek istihdam biçimlerine son verilerek tüm çalışanlara güvenceli çalışma koşulları sağlanması için, bu azim, kararlılık ve örgütlülükten aldığımız güçle mücadelemiz devam ettirilecektir. 

KESK GENEL MERKEZİ

04.06.2011 Tarihinde Resmi Gazete’de Yayınlanan  632 Sayılı KHK İçin Tıklayınız

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

KESK HABERLER

engage in videoATL@LAD Gm3: Mattingly upon Puigutes effect inside NLDS