image

Saray rejimi seçimle kazanamadığı yerel yönetimleri yargı eliyle cezalandırmaya devam ediyor. 19 Mart’ta başlayan İstanbul operasyonunda İBB Başkanı Ekrem İMAMOĞLU, Beylikdüzü BB. Mehmet Murat ÇALIK ve Şişli BB. Resul Emrah ŞAHAN’nın da aralarında olduğu 51 kişi, gizli tanık beyanlarıyla tutuklandı.

Sandıkta kaybettiklerini, hukuk dışı yöntemlerle geri almaya çalışan saray rejiminin bu antidemokratik uygulamalarla her seferinde açıkça ilan ettikleri şey şudur: HALKIN İRADESİNİ TANIMIYORUZ!

Saray rejiminin, halkı yoksullaştıran ekonomi programı ve siyasal baskıları nedeniyle desteği günden güne erirken, giriştiği operasyonların toplumsal öfkeyi büyütmesine ve hukuku hiçe sayarak halkın iradesinin gasp edilmesine tanıklık ediyoruz.

18 Mart günü yaşanan diploma iptal süreci de unutulmamalıdır. Bir diploma ihlaliyle hukuki güvenlik ilkesinin yerle yeksan edildiği bir süreçle karşı karşıyayız. Maalesef 19 Mart’ta yaşanan gözaltılar diploma ihlali sürecini tartışmayı da engellemeye yönelikti.

Hukuki güvenlik ihlali dediğimiz konu hukuk devletinin temeline vurulan bir darbedir. Saray rejiminin yapmış olduğu bu hak ihlali sosyal devlet olmanın en önemli ilkesi olan hukukun güvenilirliğini de ortadan kalkmasına yol açmıştır. Bir idari işlemle 30 yıllık bir diplomanın iptali, bu ülkenin artık bir hukuk devleti ve aynı zamanda sosyal devlet de olmadığının ilanıdır.

Ülkenin toplumsal birikimi; hukukun egemenliğinin sağlanmadığı, kurum ve kuralların yok edildiği, üniversitelerin iktidar siyasetine göre şekillendirildiği bir ülke olmayı hak etmeyecek düzeydedir. Bir an önce demokrasi ve hukukun işlediği, üniversitelerin özgür ve özerk olduğu bir toplumsal düzene geri dönülmelidir. Hukuk ve demokrasi herkes içindir, tüm yurttaşlara eşit uygulanmalıdır.

Mevcut hukuksuzluk toplumsal teamüller gereği halkın bütün kesimlerinde bir tepkiye neden olmuştur. Bu toplumsal tepki demokrasinin gereği olarak meşru ve yasaldır. Daha öncesinde yaşanan toplumsal olaylarda, devletin kolluk güçlerinin uygulamış olduğu orantısız ve hukuku hiçe sayan şiddeti dolayısıyla istenmeyen acılar yaşanmıştır. Aynı şekilde, toplumun yasal hakları çerçevesinde göstermekte olduğu tepkilere karşı şimdi de kolluk güçleri kitleye karşı düşmanca bir tavır içerisinde hareket ederek gaz, plastik mermi ve göz altılarla insanlara zarar vermektedir. Bu konuda iktidarın bir an önce sokaklardaki toplumsal muhalefete karşı düşmanca tavrından vazgeçerek hukuk ve yasalar çerçevesinde hareket ederek sağduyulu davranması gerekmektedir.  

Demokrasi ve hukuk olmadan, temel insan haklarına saygı gösterilmeden, sağlık ve refah içerisinde bir toplum olamayacağımız gerçeği dikkate alınmalıdır. Ülkemizin geleceği için hukuk, demokrasi ve adalet tüm kurumlarıyla bir an önce işler hale getirilmeli, sosyal hukuk devleti bütün toplum kesimlerini kapsayacak şekilde yeniden kurumsallaştırılmalıdır.

  

      Tarım Orkam-Sen

  Merkez Yönetim Kurulu