image

TARIM ORKAM-SEN 8. Dönem 3. Genel Meclis Toplantısı 24.04.2025 tarihinde Ankara’da aşağıdaki gündem maddeleri ile toplanmıştır.

 

GÜNDEM:

  1. Açılış
  2. Yoklama
  3. Divan Oluşturulması ve Saygı Duruşu
  4. Açılış Konuşması
  5. Sendikal Sürecin Değerlendirilmesi, Şubelerin Çalışma Raporlarının Sunulması ve Değerlendirilmesi
  6. Sonuç Bildirgesinin Okunması ve Oylanması
  7. Kapanış

 

Ülkemiz AKP iktidarı eliyle talan, rant, ekonomik kriz, sosyal ve ahlaki çöküş, emek sömürüsü, orman, su, tarım ve yeraltı varlıklarının sermayeye sınırsızca peşkeş çekilmesi ile Karanlığa gömülmek istenmektedir. 2017 yılı itibari ile MHP ve diğer gerici partilerle birlikte kurduğu gerici blok daha da otoriterleşerek halkın en temel hakları olan barınma, eğitim, sağlık gibi anayasal hakları bile kullanamaz hale getirilmiştir.

Halk desteğini kaybeden iktidar bloğu, ülkedeki tüm muhalefete karşı kanunsuz bir şekilde saldırıya başlamış ve çıkan her sesi hukuk dışı yöntemler ile susturmaya çalışmaktadır. Muhalefet belediyelerine, halkın seçilmiş yöneticilerine kayyım atama uygulaması İstanbul ile zirveye çıkmıştır. Anayasa ve kanunların rafa kaldırıldığı bu süreçte sadece gelecekleri için kaygı taşıyan gençlerin en doğal taleplerine karşı onları tutuklayarak sindirme politikası yürütmektedir. 23 yıldır gerici eğitim ile biat ettirmeyi düşündüğü gençliğin örgütlü olmamasına rağmen kitlesel bir şekilde sokağa çıkması yönetenleri korkutmuş, anayasal haklarını kullanan gençleri şiddet ve taciz uygulayarak, gelecekleri ile tehdit ederek sindirmeye çalışmıştır. Muhalefet belediyelerinin yöneticilerini asılsız iddialar ve gizli tanık uygulamalarıyla hapse atarak halkın iradesini yok saymışlardır. Yerel yönetimlerin desteğiyle yaşanan ekonomik krizi aşmaya çalışan halk kesimleri cezalandırmalarla açlığın kucağına itilmektedir. Yaşanan mağlubiyeti sindiremeyen iktidar; eski politikalarından ilhamla, önce Hakkari’de, Van, Mardin ve Batman’da sonrasında ise Halfeti, Tunceli, Esenyurt, Şişli, Kağızman, Akdeniz, Siirt, Ovacık belediyelerinde halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyım atayarak bu mağlubiyetin intikamını almak istemektedir. 

Ortadoğu’da yaşanan savaş ortamını körükleyen emperyalist sistem; orada yaşayan halkların can güvenliğini ortadan kaldırdığı gibi, canını kurtaranların ise farklı ülkelerde mülteci konumuna düşerek sömürüye açık hale gelmesine neden olmaktadır. Gerici cihatçı çeteler eliyle ülkelerinde kalmış olan farklı etnik ve dini topluluklara katliama varan saldırılar yapılmaktadır. Emperyalist devletler; başta ABD olmak üzere, Ortadoğu ve dünya halkları hakkında planlarını devreye sokarak bu ülkelerin topraklarını sömürmeyi düşündüklerini pervasızca beyan etmektedirler.

  Mevcut iktidar toplumsal yaşamın her alanında olduğu gibi emek alanında da emekçileri yoksulluk sınırının altında ücrete mahkûm ederek insani yaşam koşullarını ortadan kaldırmıştır. Yetkilendirilmiş sendika ve kendi atadığı hakem kurulu eliyle emekçilerin açıklanan enflasyon oranının altında bir zam almasına sebep olmuştur. Sadece kamu emekçileri değil, işçiler ve emekliler de düşük ücretlere mahkûm edilmiştir. Her geçen gün artan fiyatlar karşısında emekçilerin ücretleri hızla azalmaktadır. İktidar bu politikayı kamu kurumlarını kendi istediği gibi kullanarak yapmaktadır. TÜİK eliyle; artan fiyatları, rakamları manipüle ederek emekçilere yoksulluğu dayatmaktadır. Yargı sopasını kullanarak muhalefete yapılan baskı, ekonomik göstergelerin daha kötüye gitmesine ve halkın bir gecede %10-15 oranında yoksullaşmasına neden olmuştur. Yanlış tarım ve gıda politikaları yüzünden dışa bağımlı hale gelen ülkede artan gıda enflasyonu ile yurttaşların beslenme hakkı gasp edilmiştir.

İktidar, ülkenin her alanını sömürmeyi ilke edinen politikası ile İklim Kanunu adı altında karbon piyasası oluşturmaya, halktan iklim vergisi adı altında yeni vergiler alarak halkı daha da yoksullaştırmayı planlamaktadır. Oysa yaşamakta olduğumuz iklim krizi bu sömürgeci, talancı zihniyet yüzünden ortaya çıkmıştır. Bilimsel dayanağı olmayan bu kanun, halkın tepkileri sonucunda geri çekilmiş olsa da iktidar bundan vazgeçme niyetinde değildir.

AKP iktidarının cemaatler eliyle kadınları kamusal alandan uzaklaştırmayı hedefleyen politikaları sonucunda kadınlar toplumda şiddete açık bir hale getirilmiştir. Ülkede her gün kadınlar ve çocuklar dinsel baskı altına alınmaya çalışılarak, kadına şiddet ve çocuk tacizi yaygınlaştırılmaktadır. Son yıllarda binlerce kadın; ölüm, taciz, şiddet sarmalında ya hayattan kopmakta ya da hayatı yaşanmaz hale getirilmektedir. Tüm bunlar olmamış gibi utanmadan 2025 yılını aile yılı ilan eden iktidar bloğu, kadını aile kurumunun içine hapsetmeye çalışmaktadır.

Gelinen süreçte iktidar; ülkenin demokrasi ve özgürlük mücadelesini, eline geçirdiği baskı aygıtını sonuna kadar kullanarak yok etmeye çalışmakta, ülkeyi hızla daha gerici ve otoriter bir rejime dönüştürmektedir.

Tüm bu nedenlerle biz emekçilerin ortak mücadelesi en önemli tarihsel sorumluluğumuzdur. Bu sorumluluk bilinci ve mücadele geleneğimizle önümüzdeki süreci toplumsal muhalefetin bütün kesimleriyle ortaklaştıracak şekilde, emek mücadelesinin öznelerinin etkin tarihsel rolünü dikkate alarak, geleceği biz emekçilerin lehine dönüştürecek; emeğin, barışın, demokrasinin ve ekolojik yaşamın hâkim olduğu bir toplumu yeniden kuracak gücümüz vardır. İşte bu güç ve sorumlulukla, örgütlülüğümüz ve mücadele azmimizle diyoruz ki;

 

GELECEĞİN İÇİN, SEN DE TARIM ORKAM SEN’e KATIL!

 

KAZANAN BİZLER OLACAĞIZ, ÇÜNKÜ MÜCADELEMİZDE HAKLIYIZ!

 

 

 

Tarım Orkam-Sen 8. Dönem 3. Genel Meclisi, yukarıdaki siyasal ve sendikal tespitler doğrultusunda sendikamızın önümüzdeki sürece ilişkin mücadele programını kararlaştırmıştır. Bu programa göre;

·     Sendikamız ve Konfederasyonumuzla birlikte taban ile iletişimin yükseltilmesi, temsilciliklerin aktifleştirilmesi ve ortak mücadelenin yükseltilmesi doğrultusunda çalışmaların yapılması,

·     Sendikalarımızda son dönem istifalara ilişkin Konfederasyonumuz nezdinde tartışma yürütülmesi ve çözüm üretilmesi,

·     Sendikamızın görünürlüğü ve etkisini artıracak çalışmaların yapılması,

·     Enflasyon rakamları ile çalınan maaş kayıplarımıza ilişkin broşürlerin hazırlanması,

·     Meslek sendikacılığı ve promosyon sendikacılığı konusunda bir tutum alınması ve broşür hazırlanması,

·     Hizmet kolumuzdaki tüm iş yerlerinde çalışan unvanların özlük hakları (3600 ek gösterge, emeklilik hakları, seyyanen ödemeler vb.) ile ilgili çalışma yapılması,

·     Veteriner Hekimlerin yaşadığı el emeği sorunun çözülmesi için somut bir çalışmanın yapılması,

·     2025 yılı TİS sürecine ilişkin hazırlıkların bugünden itibaren, tabandan başlanarak yapılması ve kira yardımı konusunun toplu sözleşme taleplerine eklenmesi,

·     Lisans tamamlama konusunda gerekli çalışmaların yapılması,

·     Atamalarda ve tayinlerde liyakatin esas alınması ve mülakatların kaldırılması yönünde çalışma yapılması,

·     Giyim yardımı ile ilgili sorunların tartışılarak net bir çözümün üretilmesi, gerekirse “Koruyucu Giyim Yardımı” ve “Giyim Yardımı” adı altında mevzuatta oluşan sorunu aşacak şekilde ayrı ayrı talepte bulunulması,

·     İşyerlerinde kullanılan araçların güvensiz ve arazi şartlarına uygun olmamasından dolayı yaşanan kazaları önlemeye yönelik bir çalışmanın yapılması,

·     5510 sayılı kanun ve ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmamasından doğan hak kayıplarına ilişkin eylem yapılması konusunda konfederasyonun çalışma yapması,